Etiketler

Sayfalar

24 Nisan 2010 Cumartesi

eve gitmek istiyorum


saat olmuş sabahın beşi. yedi saattir burada böylece duruyorum. bir ara müziğin ritmine uyup iki kalça salladım, başımı o yana bu yana attım. çok içtim. çok güldüm. çok eğlendim. ama artık eve gitmek istiyorum. başımı yastığa gömüp bebekler gibi uyumak istiyorum. ah, nasıl da uyumak istiyorum. nasıl, nasıl...

sabah yazarsın meleğim


yazamıyorum dedi.
yazman gerekiyor mu? dedi.
evet, dedi.
hadi bırak sabah yazarsın, dedi.
olmaz, dedi.
hadi hadi gel, dedi.
yok, dedi.
ne yazıyorsun sen? dedi.
bir öykü, dedi.
ne öyküsü? dedi.
aşk, dedi.
sen? dedi.
evet, dedi.
beğenemedin mi?
bilmem, dedi.
sen ve aşk? dedi.
ilginç... dedi.
bir şey demedi.
hadi gel, şarap açalım, balkonda yıldızları seyredelim, dedi.
olur, dedi.

uç uç

akide şekeri güzeli



sabiha hanım, 1966'da akide şekeri güzeli seçilmiş. Moda Deniz Klübü'nde düzenlenen mütevazı törende sabiha hanım'a uyduruk bir taç ve bir kutu karışık akide şekeri hediye edilmiş. 'ben zaten yarışmaya öylesine katıldım. öyle, birdenbire oluverdi' dedi akide kraliçesi, mevzuyu kendi açmamış gibi bir de öfkelendi. bu, 'öylesine'de, 'birdenbire'de, 'ben aslında dünya güzeli olacak kadındım', vurgusu sezdim. küçümsemiş 'akide kraliçeliğini' besbelli. 'pabucumun kraliçesi' demek gibi bir şey herhalde.
Sabiha hanım, aynı zamanda yarışmayı düzenleyenlerden biri de olan, Moda'nın varlıklı ailelerinden Semavigiller'in büyük oğlu İlhan'la o yaz sonu evlenmiş. o 17'sinde, İlhan Bey 28. İki çocukları olmuş. Ayşe ve Tarık. Ayşe ressam, Tarık pilot olmuş. Ayşe trafik kazasında ölmüş. sabiha hanım da o gün ölmüş aslında onunla. Tarık'ın başından kötü bir evlilk geçmiş. Alkolik olmuş. Amerika'da yaşıyormuş. Galiba bir adamla birlikte yaşıyormuş ama sevgili gibi, tam da değilmiş galiba. orası muğlakmış. baba duymasınmış. baba duymasın diye diye zaten kendini yemiş bitirmiş, o dillere destan güzelliği şimdi nerdeymiş. aahh nerdeymiş.

elle est jolie, hein?

r


bu kadını (Mrs. Robinson / Anne Bancroft) bize adını bile söylemediği için seviyorum, alkolik olduğu halde çoraplarını hiç de elleri titremeden güzel ayaklarına özenle geçirebildiği için... Filmin (The Graduate / Aşk Mevsimi) adı çok rahatlıkla Mrs. Robinson da olabilirdi. Çünkü bu hikâye Benjamin'in olduğu kadar Mrs. Robinson'ın da hikâyesi. O yüzden bu fotoğrafta Mrs. Robinson ön planda, Benjamin (Dustin Hoffman) duvarın dibinde. Striptiz klübü sahnesi, otel odası ayarlamaya çalışan Benjamin'in toyluğu sahnesi, 'beni baştan çıkarmaya mı çalışıyorsunuz Bayan Robinson?' sahnesi, Mrs. Robinson'ın her sigara yakışı, Bay Robinson'ın 'Scotch mu Bourbon mu? diye sorup her Bourbon cevabına karşılık Scotch doldurması, havuzda şişme yatağın üzerinde güneşlenen Benjamin'in düşleri sahneleri... büyüyünce Mrs. Robinson olacağım.